Kişisel Görüş
Akdeniz Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo Sinema Televizyon bölümüne 2015 yılında başladım ve geçen 5 yıl gibi bir sürede, bilim ve mühendislik adına birçok şey değişti. “Youtuber” diye isimlendirdiğimiz, facebook, instagram, tiktok vb dijital platformlara içerik üretimi yapan milyonlarca insan, hiçbir kurumun baskısı altında kalmadan hiçbir üniversite diplomasına ihtiyaç duymadan geçimini sağlamış hatta büyük kazançlar elde etmişlerdir. Ve günümüzde eski iletişim araçları ile takip etmekte zorlandığımız gündemi sadece dijital platformlardan bir iki tanesine göz gezdirip kendimizi güncelleyebilir ve gündemden hiçbir şey kaçırmadan haberdar olabiliriz
COVİD-19 ile birlikte hızlanan dijital platformların gücünü “göz ardı etmek”, “eskide kalmak”la doğru orantılı olacaktır. İnsanların dışarıya rahatça çıkamadığı, her yerde hastalanıp ölebileceğini bilerek kimseye güvenmediği zamanların içinde, kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak adına güvendiğimiz kişi ve kurumların dijital kimlikleri bize yol gösterir oldu. Buna göre aradığımız bir ürünü/hizmeti internet kullanarak çeşitli sosyal medya hesapları aracılığıyla bütünüyle inceleme fırsatı bulup bunun bize ne kadar yararlı olabileceği hakkında yorumlar ve popülerliğinin yarattığı algıyla ürünü/hizmeti bir tıklamayla evimize getirmeyi başarabiliyoruz.
Bir Pazar sabahı kahvaltı için gidebileceğimiz, bildiğimiz veya sevdiğimiz en fazla 3 tane restoran varsa, instagram gibi sosyal medya hesapları sayesinde artık binlerce var ve bunların hepsini keşfetmek için yeterli zamanı bulmamız söz konusu bile değildir. Bir kurumun sosyal medyada yaptığı paylaşımlar o kurumun var olduğu yerde kalitesini temsil eder ve bir kurum herhangi bir sosyal medya hesabında aktif değilse, bulunduğumuz zaman diliminde kendisini var etmesi ve yeni müşteriler bulması gün geçtikçe zorlaşacak ve zamanla varlığından kimse haberdar olmayacaktır. Üstelik kendisini var etme çabası sadece kurumlar için geçerli değil aynı zamanda bireysel olarak hepimizin ihtiyacı olan var olma çabasıdır. Yetişkin, çocuk, yaşlı fark etmeden birey herhangi bir sosyal medya hesabı olmadan arkadaş çevresi ve toplumda kendisini var edemez. Zamanla unutulur ve hiç var olmamış gibi kaybolur. Tüm bunları düşündüğümüzde herkesin kullandığı, internet erişimi olan telefonlarımız aynı zamanda fotoğraf, video çekebildiğimiz, yaratıcı, komik içerikler üretip izlendikçe arkadaş çevremizi genişlettiğimiz bir zaman diliminde var olmak demek, yeni bir dil olan ismini henüz bulamadığımız bilgisayar veya dijital diyebileceğimiz dili konuşmaktadır.
...